HALKLA İLİŞKİLER VE İLETİŞİM DERS NOTU
1.BÖLÜM
İletişim
İletişim sürecini
etkileyen ve çalıştıran dört temel unsur dikkat çeker:
Birim:
bir biriyle karşılıklı mesaj alışverişi yapan insan hayvan ya da makinenin her
birine iletişim birimi adı verilir.
İlişkili olma:
alınan ve verilen mesajların birbiriyle ilişkili olması gerekmektedir.
Mesaj:
kaynak birindeki ifadenin bir seçim sürecinden geçirilmiş ifadesidir.
Geribildirim:
kaynak birimin gönderdiği mesaja karşılık, hedef birimin verdiği yanıttır.
İletişim:
kaynaktan alıcıya iletinin aktarılma sürecidir.
İletişimin
temel amaçları
Varolmak:
her birey kuracağı kişilerarası iletişimle kendi varlığının anlamını kavradığı
gibi, kişilerarası iletişim ile yaşamının amacını belirlemekte ve yaşamdan
doyum elde etmektedir.
Bilgi edinmek:
bir yandan kişinin dış dünyasını anlamada kolaylık sağlarken diğer yandan da
kişilerarası etkileşimler yoluyla içselleştirdiği bilgileri öğrenmesini,
tartışarak yeni anlamlar kazanmasını ve yeni bilgiler edinmesini sağlamaktadır.
Paylaşmak: paylaşmak
çift taraflı işleyen bir iletişim sürecidir. Birey bir taraftan bilgi edinmeyi
arzularken diğer taraftan da bilgilenmeyi istemektedir. Bu durum ortak yaşam
ilişkisinin bir gerekliliğidir.
Etkilemek:
bireyler, birbirlerinin tutum, davranış, duygu ve düşüncelerini etkilemektedir.
Kişi, iletişim kurduğu kişiyi kendi istediği yönde etkilemeye çalıştığı gibi
karşı tarafın etkisi altında da kalabilmektedir.
Eğlendirmek:
eğlenmek ve eğlendirmek insanların iletişim aracılığı ile diğer kişilerle
birlikte iyi vakit geçirmesini amaçlamaktadır.
İlişkileri geliştirmek: iletişim kurma amacının temelinde sevme, sevilme ve
saygı duyma gibi gereksinimlerin karşılanması vardır. Tüm insanların en büyük
gereksiniminin, sevmek ve diğerleri tarafından sevildiği, saygı gördüğü,
beğenildiği ilişkileri geliştirmek olduğu düşünüldüğünde ilişkileri geliştirmenin
önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Kişilik geliştirmek: kişinin diğerleri ile nasıl ve hangi yönde iletişim
kurduğu ve iletişim sırasında hangi rolleri üslendiği toplumsal yapı içinde bir
kimlik ve kişilik edinmesini sağlamaktadır.
Gereksinimleri gidermek: Maslow’un hiyerarşi basamaklarının üst
kısımlarındaki görevleri yerine getirmek için birey bu noktada iletişime
ihtiyaç duyar.
İletişim
süreçleri
Kod:
mesajın işaret haline dönüştürülmesinde kullanılan simgeler ve bunlar
arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların tümüne denir.
Kodlama:
mesajın içeriğinin kod simgeleri haline dönüştürülmesine denir.
Kod açma:
mesajın içeriğini yeniden elde etmek için yapılan çözümleme.
Yorumlama:
kod açılımından elde edilen mesajın içeriğinin o anki tüm şartlarla yeniden
yorumlanması.
Geribildirim:
kaynak birimin gönderdiği mesaja karşılık hedef birimin gönderdiği yanıt.
Kendi kendine geribildirim: kişinin kendisinin gönderdiği mesajı kendisinin
algılaması sürecine kendine geri bildirim adı verilir.
İletişim ortamları
İletişim sürecini etkileyebilecek nitelikleri olan
ve iletişim durumu içinde bulunan kişi nesne ve olayların tümüne iletişim
ortamı denir.
İletişim ortamı şu bölümler ayırılarak daha
ayrıntılı biçimde incelenebilir:
·
İletişimde bulunan kişilere bağlı
özellikler.
·
İletişimin oluşturduğu ortanın
psiko-sosyal özellikleri
·
İletişimin oluştuğu ortamın fiziksel
özellikleri
İletişim
türleri
Kendimizle iletişim: karşı karşıya gelen iki insan arasında gerçekleşen
iletişimin benzeri tek bir insanın içinde gerçekleşmektedir. İnsanlar kendi
içlerinde bir takım mesajlar üreterek ve bunları yorumlayarak kişi içi
iletişimde bulunurlar. Kendisiyle yüzleşmeyen, kendiyle ilgili otokontrol
sağlayamayan insanların diğer kimselerle sağlıklı iletişim kurabilmeleri de
mümkün görülmemektedir.
Kişiler arası iletişim: kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu
iletişim
Örgüt içi iletişim: örgüt, iş ve işlev bölümü yaparak, bir otorite
hiyerarşisi içinde, ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş
insanların faaliyetlerin koordinasyonudur. Örgüt üyelerinin bir takım işlere
kendi rolleri içinde algılayıp algılamamaları ya da sahip oldukları rolleri
kendilerine uygun bulup bulmadıkları yine örgüt içi iletişimlerinde belirleyici
olabilir.
Kitle iletişim: bir takım bilgilerin/sembollerin, bir takım hedefler
tarafından üretilmesi geniş insan topluluklarına iletilmesi ve bu insanlar
tarafından yorumlanması sürecidir. Kitle iletişimde kaynak ile hedef arasındaki
kanallara ise kitle iletişim araçları denir.
2.BÖLÜM
Kişiler
arası iletişimin önemi
·
Toplumsal
yapının vazgeçilmez bir öğesidir.
·
Bir sosyal grubu
oluşturan kişiler arasındaki kişilerarası iletişim ne denli güçlü ve olumlu
ise, o sosyal grubun sürekliliği de o denli fazladır.
·
Kişilerarası
iletişim tüm insan iletişiminin temelidir.
Kişilerarası
iletişimin tanımı
·
Kişilerarası
iletişimin psikolojik nitelikte bir bilgi alışverişi olarak tanımlanır.
·
Kişilerin bir
takım rollere bürünerek ya da sosyal ve kültürel kalıplara girerek
sürdürdükleri iletişimler kişilerarası iletişimin dışında bırakılır
Kişiler
arası iletişimin şartları
·
Kişiler arası
iletişime katılan bireyler belli bir yakınlık içinde yüz yüze olmalıdır.
·
Katılımcılar
arasında tek yönlü değil karşılıklı iletişim olmalıdır
·
Söz konusu
mesajlar sözsüz veya sözlü nitelikte olmalıdır.
Kişilerarası
iletişimin özellikleri
İki yönlü:
kişiler arası iletişim tek yönlü olamaz.
Roller:
o anki kişinin rolleri doğrultusundadır.
Anlam:
mesajlara bağlı olarak anlam çıkarmaya dayanır.
Niyet:
isteyerek ya da istemeyerek gerçekleşir. Kişiler arası iletişimi istememek bile
bedensel dille iletişime katılmak demektir.
Süreç:
kişilerarası iletişim daim olan bir süreçtir.
Zaman:
ilişki birikimi arttıkça kişilerarası ilişkide artar.
Sonuç:
sonuçlanabilmesi için geribildirim olması şarttır.
Kişiler
arası iletişimin varsayımlar
1.
Kişiler arası
iletişim kaçınılmazdır.
2.
Kişiler arsı
iletişimin ilişki ve içerik boyutu bulunmaktadır
3.
Kişilerarası
iletişimde mesaj alışverişindeki dizisel yapının kendi başına bir anlamı
vardır.
4.
Kişiler arası
iletişimde mesajlar sözlü ve sözsüz olarak iki tiptir.
5.
İletişim kuran
kişiler eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içerisindedir
6.
İlişkilerde
kişisel mesafeler vardır
¾
Mahrem alan(30,
35cm): yakınlık içine sadece özel duygusal ilişkimiz olan insanları alırız.
¾
Kişisel alan
(40-80 cm): kendimizi yakın hissetmediğimiz insanların girmesine izin
vereceğimiz en yakın alan kişisel alandır.
¾
Sosyal alan
(80cm-2m): resmi ilişkilerin sürdürüldüğü bölge bu çemberdir.
¾
Genel alan(+2 m):tanımadığımız
kişiler içindir.
İletişim
sürecinde ilişki kurma boyutu
Beden dili
Kişisel mesafe: uzak durmak ilişkilerde soyutlanmayı yakın durma
ise ilişkilerde ilgiyi ön plana çıkarmaktadır.
Öne-kişiye doğru yönelmek: arkaya yaslanmak ilgisizlik öne yönelmek
hazırbulunuşluk düzeyini gösterir.
Kollar ve bacakların kullanımı: üst üste olan kol ve bacaklar savunmacı; açık bir
duruş dinleme isteğini gösterir.
Göz teması: göz teması karşılıklı güven verir.
Gülümsemek: soğuk ifade ilişkiden alıkoyar gülümsemek
hızlandırır.
Tepki vermek: tepki vermek aynı zamanda geribildirim niteliğini
taşır.
Dokunmak: dokunmak sıcaklığın en iyi ifadesi
İletişimsizliğe karşı direnç kırma süreci
Direnç kırma davranışı
içinde; karşıdan bilgi istemek, ince bir mizah yeteneğini kullanmak, iltifat
etmek, nezaketli davranmak ve güncel olaylar üzerine birkaç şey söylemek iletişim
sürecinde etkili olan adımlardan birkaçıdır.
Konuşma süreci
Ø Direnci kırdıktan sonra iyi bir konuşma sürecine
girilir.
Ø İyi bir konuşma esnasında 3 şey dikkate alınır;
sorular sormak, etkin olarak dinlemek ve kendini biraz açmak.
Ø İki çeşit soru vardır; törensel ve bilgi soruları.
Ø Törensel konuşmayı başlatmak için kullanılır. ‘Adın
ne’, ‘ nerelisin’ vs.
Ø Bilgi soruları deneyim inanç tutum ölçen sorulardır.
‘Bu olaylar hakkında ne düşünüyorsun’ sorusu buna örnektir
Ø Etkin dinleyici söylenen sözlere kendi sözleriyle
geribildirim verir. Bunun anlamı ‘doğru anladığından emin olmak’, ‘ konuşan
kişinin dinlenildiğini fark ettirerek güven vermek’, ‘konuşanın kendini bira z
açmasını sağlamak’
Senteze gitme
İlişkinin devamlılığı
açısından bir sohbet sonucunda doğru senteze giderek tasarımda bulunmak bir
sonraki ilişkinin devam etmesini sağlayacak önemli bir etkendir.
Kişiler
arası iletişim türleri
1.
Sözlü
iletişim: sözlü iletişim dil ve dil ötesi olmak üzere iki alt
sınıfa ayrılmaktadır. İnsanların konuşmaları hatta karşılıklı mektuplaşmaları
dille iletişim olarak kabul edebiliriz. Dil ötesi iletişim ise; sesin niteliği,
ses tonu, sesin hızı, şiddeti, vurgular, duraklamalar vb. kapsar. Dille
iletişimde ne söylendiği dil ötesinde nasıl söylendiği önemlidir.
2.
Yazılı
iletişim: insanın zaman ve mekândaki iletişim
sınırlılıklarını genişletmede en etkin ilk iletişim biçimidir.
3.
Sözsüz
iletişim: anlık heyecanı yansıtır. Jest mimik vs. içerir.
4.
Kişi
içi iletişim: bireyin kendisiyle kurduğu iletişim
düzeyi olup mesajların kaynağının ve alıcısının kendisi olduğu iletişimi ifade
eder. Bir neyi insanın kendiyle yüzleşmesi olarak adlandırılabilir.
5.
Kişilerarası
iletişim: kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu, iki ya
da daha çok kişi arasında gerçekleşen iletişime denir.
6.
Örgütsel
iletişim:
bir kurumda görev alan kişilerin, önceden tanımlanmış bir takım rollere
girerek, hiyerarşik bir düzen içinde, bu rollerin gereğini yerine getirmeye
çalıştıkları anlamına gelmektedir.
7.
Kitle
iletişim-teknolojik iletişim: birtakım bilgilerin, birtakım
hedefler tarafından üretilmesi, geniş insan topluluklarına iletilmesi ve bu
insanlar tarafından yorumlanması süreci.
Kişisel
iletişim sorunları
İletişim becerisinin yetersizliği sorunu
·
Çekingenlik ve
saldırganlığın tam ortası atılganlıktır.
·
Atılgan kişinin
özelliği ‘başkalarını küçük görmeden, onların haklarını yadsımadan kişinin
kendi haklarını koruyabilme yolu olarak geliştirilen bir çeşit bireyler arası
ilişkiler biçimi’ olarak tanımlanabilir.
·
Sorun sebepleri
genel olarak; ailenin çocuklarından çağ dışı beklentileri, kuşak çatışmaları,
savunucu iletişim, geleneksel Türk eğitim sistemi vs.
İletişim becerilerinin geliştirilmesi sorunu
·
Birey duygusal
olgunluğa ulaşmış olmalı
·
Sosyal ilişkiler
geliştirilmelidir.
Kişilerarası iletişim engelleri
Bireysel yetersizlik: algı eksikliği, konu ile ilgi yoksunluğu, bilmediği
konu ve alanlarda fikir yürütme ve boş konuşma gibi durumlar bireysel
yetersizlikteki diğer unsurlardır.
Önyargı: basmakalıp yargı kalıp yargı olarak ifade edilir.
Kişilik tasarımları: farklı kişilik özelliklerinin bir gurup içinde
değerlendirilmesi için kişinin zihninde daha önceden oluşturulan şemaların
kullanılması yoluyla bir kalıbın içerisinde yerleştirilmesi.
Öngörü: aşağıdaki sırayla gerçekleşmedir:




Sıfatlandırma: sahip olduğu özelliklerden yola çıkarak benzer
özelliklerin olduğu gruba dâhil etme.
Kalıplaşmış düşünce: diğer kişiye hiçbir seçenek bırakmayan belirli
dayatmalardan oluşmaktadır.
Suçlamak: yaşanan olay ve durumlara ilişkin kendinde ya da
diğerlerinde hata bulmasıdır.
Bencillik: kendini düşünen, kendi çıkarlarını her şeyin
üstünde tutan kişi olmasıdır.
Değiştirme: karşıdaki kişide beğenilmeyen özelliklerin olduğu
ve bu özellikler değiştiği takdirde daha kabul edilebilir olunacağının bir
ifadesidir.
Kişiselleştirme: kişinin çevresindeki her olaydan, davranıştan ya da
kişiden kendisi ile ilgili bir anlam çıkarmasıdır.
Dilde belirsizlik: kişiler bir konuşma sırasında bilerek ya da
bilmeden kelimeleri gerçek anlamları dışında kullanıldıkları zaman yanlış
anlaşılmalar yaşanır.
Algı yokluğu: duyumlarımız vasıtasıyla etrafımızdaki uyarıcıların
tarafımızdan yorumlanarak anlamlı hale getirme süreci olarak tanımlanabilir.
Savunucu iletişim: benliklerini koruma aracılığıyla iletişimde
savunmaya geçme.
Etkili
iletişim
Temelinde farkında
olma, ayrıntılı olarak iç ve dış dünyanın bilincinde olmanın yattığı
iletişimdir. Etkili iletişim birbirinin farkında olan, kendi iç dünyası ile dış
dünyasının farkında olan kişilerin kurduğu iletişimdir.
Etkili iletişim neden önemlidir
Etkili iletişim sahip
olduğumuz diğer tüm becerileri sonuna kadar kullanmamıza olanak verir.
İnsanları motive etme, sorumluluk verme, düzenleme, sorun çözme ve bilgi
toplama becerilerimizin hepsi başkalarıyla iletişim kullanma yeteneğimizle
doğrudan bağlantılıdır. Etkili iletişim kuramayan bireyler çalışma hayatında
hatta özel hayatta başarıyı yakalayamazlar.
Kötü iletişimin götürdükleri






İyi iletişimin getirdikleri







3.BÖLÜM
Benlik
kavramı
Algılanan benlik:
bireylerin kendilerini nasıl gördükleri
İdeal benlik: kişinin
idealindeki mükemmel ben
Öz değer:
ideal benlikle algılanan benlik arasındaki fark
Sosyal kimlikler: insanların
ait oldukları ve değer verdikleri gruplar içinde kurdukları sosyal etkileşimler
sonucunda geliştirdikleri kimliklerdir.
Benlik
saygısı (özsaygı)
Benlik:
insanların ben ve bana ait olan olarak tanımladıkları bir kavramdır.
Benlik saygısı:
Kişinin kendini algılamasında önem verdiği çeşitli niteliklerin
değerlendirmesidir.
Benlik
tasarımı ve kişisel ilişkileri geliştirme süreci
İnsan davranışları
üzerinde etkili olan bir çok undur vardır bunlardan biri de benlik
tasarımı/benlik algısı/benlik durumu dur.
Kendini tanıma ve ilişkilerin kontrolü
·
İnsan doğuştan
getirdiği içsel varlık genetik bir özellik taşır, çevre ile girdiği bu
etkileşim sonucunda benlik tasarımı adı verilen ve kişinin kendisi ile ilgili
bir imaj ya da resmini ifade eden sistemi oluşturur.
·
Bireyin bir
birinden farklı ve çok sayıdaki özellikleri ile ilgili izlenim ve yargıları çok
sayıda ben kavramını oluşturur, bu çok sayıdaki ben kavramı bir araya gelerek
ben kavramlarını ya da tasarımını meydana getirir.
·
Benlik tasarımı,
kişinin kendisi ile ilgili bilgi, düşünce, kanaat, algı ve inançlarının tümünün
düzenlenmiş durumudur.
İlişkilerde
kişisel bağlar
Güven duymak:
bir şeye inanmak, ondan emin olmak ve bunu eyleme dönüştürmektir.
Cana yakın olmak:
kişisel ilişkileri olumsuz değerle değil olumlu değer yargılarıyla yaklaşma
sanatıdır.
Halo etkisi:
fiziksel olarak çekici kişilerin, doğru olmasa bile, olumlu bir dizi başka
niteliğe de sahip olarak algılanmalarıdır.
Gülümsemek:
kişisel arası ilişkilerde ilerleme sağlar.
Başkalarına önemli olduklarını hissettirmek: başkalarına önemli olduğunu hissettirmek iletişimi
geliştiren
İlgileri paylaştırmak: sosyal birey olmak başkalarının yaşamlarındaki
farklılıklara hoşgörüyle yaklaşabilmektir.
İsimleri hatırda tutmak: insan kendi ismini dünyadaki tüm insanlardan daha
tatlı ve sevimli bir kelime olarak algılanır bu yüzden isimler önemlidir.
Geribildirim:
alıcıdan göndericiye bilgi akışı.
Etkili geribildirim





Kişiler
arası ilişkilerde benliği korumaya yönelik belli başlı savunma tipleri
·
Freud’a göre
benlik kişiliğin dış gerçekliğine en yakın bölümüdür.
·
Psikanaliz
yöntemine derinlikler psikolojisi demiştir.
·
Ruhsal aygıtın
en derininde bulunan katmanı alt-benliktir. İç güdüler burada toplanır.
·
Bireye haz
verecek bütün durumlar alt-benlik tarafından istenir.
·
Üst –benlik,
gelişme ve olgunlaşmanın devam ettiği sonraki yıllarda aileden başka, okul,
toplumun gelenek ve görenekleri, devlet şeklinde çıkar.
·
Bu durumda
alt-benlik ve üst-benlik arasında sıkışıp kalmamak için ruhsal aygıtta yeni bir
gelişme olur. Bu yeni gelişen katman benliktir.
·
Benliğin temel
işlevi uyum sağlamaktır.
·
Benliğe benzeyen
bir başka psikolojik kavram da kendilik (self) kavramıdır. İnsanın doğuştan
getirdiği olumlu potansiyelleri ifade eder.
·
İd: içgüdü haz
ve doyum çabası
·
Süper ego:
toplumun istek ve sorumluluğunu içerir.
·
Ego: akılı araç
olarak kullanarak id ve süper egonun ortasını bulmaya çalışır.
Savunma mekanizmaları
Bastırma:
üstben tarafından izin verilmeyen duygu ve düşüncelerin altben tarafından
bastırılmasıdır.
Yansıtma:
bireyin kendinde bulunan kusurları başkalarında görmesi.
Yadsıma inkar:
kişinin zor yada rahatsız edici türdeki yaşantıları yaşanmamış sayma.
Yön değiştirme:
kişinin isteklerini ve kızgınlıklarını gerçek kızılan kişiye değil de daha az
zarar gelecek kişiye yöneltmesi.
Mantığa bürüme:
kişinin hatalarını mazeretlerle makul göstermesi
Özleştirme:
kişinin bir diğer insanın ya da grubun bazı özelliklerini ve inançlarını
benliğine katarak kişiliğinin parçası durumuna getirmesi.
Özdeşleme:
kişinin kendini başkalarının yerine koyma ve davranma eğilimini ifade eder
Ödünleme:
kişinin kendini zayıf gördüğü bir alandaki eksiğini kuvvetli olduğu başka bir
alandaki başarısı ile örtmeye çalışarak kaygıdan kurtulması
Yüceltme:
ilkel nitelikteki eğilim ve istekler doğal amaçlardan çevrilerek toplumca
beğenilen etkinliklere dönüştürülmesi.
Gerileme:
kişinin o anki gereksinimleri yaşına uygun doyurmazsa, daha önceki gelişim
aşamalarına dönüş görülmesi.
Saplanma:
kişiliğin duygusal ve zihinsel yönlerinin sürekli gelişmesi ve olgunlaşmasıyla
aşılır.
Dönüştürme:
gerçek nedeni olmayan hastalık çıkarma. Histerik kişilik karakteri gösteren
kişiler tarafından kullanılır
Çözülme:
kendi aralarında birlik oluşturan bir ruhsal etkinlik kümesinin, kişiliğin
geriye kalan bölümüyle bağlarını kopararak, bağımsız bir biçimde etkinlik
göstermesi durumuna denir.
Duygusal soyutlama: bazı kişiler, diğer insanlardan bağımsızlık
kazanarak iç ve dış gereksinimlerinin onlar tarafından etkilenmesine karşı
önlem alması. Örneğin para biriktirme örneğin davranışları duygudan ayırma
Yapma-bozma:
yapma-bozma mekanizması kişinin kendisi ve çevresi tarafından onaylanmayacak
düşünce veya davranıştan vazgeçmesi ve eğer böyle bir söz ya da eylem dışa
vurulmuşsa, ortaya çıkan durumu onarılması ile belirlenir.
Karşıt tepki oluşturma: suçluluk duygusu yaratan tehlikeli istekler çok
yoğun olduğundan da bunların baskı altında tutulması da güçleştiğinden kişi bu
isteklerinin tam karşıtı olan bilinçli tutum ve davranışlar geliştirerek
kendini korumaya çalışır.
Neden bulma:
gerçekleştirilememiş isteklerin yarattığı düş kırıklığı yumuşatma amacıyla
kullanılır. Neden bulma her ne kadar kişiye gereksiz engelleme duygularından
korur ve yetersizlik duygularının hafiflemesine yardımcı olur.
Duygudaşlık ve boyun eğme: herkese karşı kendini ifade etmekten geri durma ve
herkesi onaylayıp razı olma
Hayal dünyasına kaçma: hayal dünyasına kaçıp olumsuzlukları göz ardı edip
kendini mutlu hissetmesi
Yoksun bırakma:
karşısındaki kişinin varlığını yok sayma
Parçalanma-benlik bitimi: psikozlar
Yapıcı
iletişim süreci
Yapıcı iletişim, sizin
için önemli olan bir kişiye karşı duyduğunuz kızma, kırılma, rahatsız olma gibi
duygularınızı, onunla paylaşarak birbirinizi daha iyi anlama, birbirinizi daha
gerçekçi tanıma amacıyla kullanılır.
Yapıcı iletişimde içine atma ya da içe dönük olma
sebepleri
Kaybetme korkusu:
eğer olumsuz duyguları karşıya belirtirsem onu kaybedebilirim.
Kötü insan olma korkusu: iyi ve olgun bir insan kızmaz ve kırılmaz. Kızan ve
kırılan insan zayıf ve kötü bir insandır.
4.BÖLÜM
Toplumsal
duyarlılık
·
Yaşanılan dünya
ve yaşanılan olaylar arsında ilişki kurmak ve bu konuda sorumluluk almak
toplumsal duyarlılık kavramını ifade eder.
·
Pozitif sosyal davranışlar: başkasının ya da başkalarının gereksinimlerine
yönelik olan davranışlardır.
Tutumlar
Tutum:
bireylerin belirli objelere karşı, geçirdiği çeşitli deneyimler sonucu düzenli
bir tavır alışları, davranış biçimleridir.
Normlar: belli
durumlardaki beklenilen davranış ve davranış kalıplarıdır.
Tutumları
oluşturan faktörler
Bilişsel boyut: belirli
bir nesne hakkında sahip olunan fikirleri ve inançları içerir. Kişi bazı
kaynaklardan tutuma konu olan olgu hakkında bilgiler alır, bilgilerini kendi
bilişsel yapısı doğrultusunda diğer bilgileri ile birleştirir ve bir inanç
sistemine ulaşır.
Duygusal boyut: duygusal boyut,
bir nesne veya kimseye karşı sahip olunan duyguları içerir. Tutumu oluşturan
duygusal faktörler ile kişinin tutuma konu olan heyecanları anlatılmaktadır.
Davranışsal boyut: bu boyut kişinin nesneye karşı olan davranış
eğilimini içerir. Kişinin inanç ve bilgileri sonucunda ortaya çıkan yargısı onu
bir nesneye karşı olumlu veya olumsuz harekete eğilimli hale getirecektir.
Tutumların
işlevleri
Anlama veya bilgi işlevi: tutumlar bireylerin dünyayı, çevrelerini
anlamalarına, etrafında olanları anlamlandırmalarına yarar. Bireylerin neye
dikkat edecekleri ve olayları nasıl algılayacakları tutumları tarafından
etkilenir.
Gereksinimlerin karşılanması işlevi: oluşan tutumlarda çoğunlukla bireylerin sosyal,
siyasal, ekonomik ve psikolojik gereksinimlerini karşılamalarına, arzu
ettikleri amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olur.
Benliği koruma işlevi: tüm bireyler farklı düzeylerde de olsa bazı benliği
koruma mekanizmaları kullanmaktadırlar. Bazı tutumlar da bu savunma
mekanizmalarına yardımcı olmaktadır. Belli bir gruba karşı olumsuz tutumlara
sahip olma bireyin kendi grubunu üstün görmesine ve bu üstün grupta olduğundan
dolayı da kendisi ile gurur duymasına neden olabilir.
İçsel değerlerin ifade edilme işlevi: tutumlar bireylerin içsel değerlerini ve inançlarını
ifade etmelerine yarar. Bireyler tutumlarını karşısındakilere belirttiklerinde
kendi kişiliklerine, kimliklerini ortaya koymuş olurlar.
Tutumlar
ve davranış ilişkisi
Tutumu ‘bir bireye
yüklenen ve onun bir psikolojik nesne ile ilgili düşünce, duygu ve
davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğim’ olarak açıkladığımızda;
bu tutumun meydana getirdiği sadece bir davranış eğilimi ya da sadece bir duygu
değil, düşünce-duygu-davranış eğilimi bütünleşmesi olduğudur.
Tutum ve davranış
ilişkisinde yükselen iki unsurdan bahsedilebilir; tutumun kuvvetliliği ve
tutumun erişilebilirliği.
Tutumun kuvvet derecesi: tutum kuvvetli ise tutum ile verilen karar ve tutum
ile davranış arasında güçlü bir ilişki vardır. Güçlü bir ilişki ile oluşturulan
tutumların değiştirilmesi de mümkün olamamaktadır.
Tutumun erişilebilirliği: bir tutumun ne kadar kolay bir şekilde hatırlandığı
ve bilinç düzeyine getirildiği ile ilgilidir. Yüksek erişilebilirliği olan
tutumlar kuvvetli yani önemli olanlardır. Bu tutumun tekrar tekrar ifade
edilmesi hem tutumun önemini hem de tutumun erişilebilirliğini artırmaktadır.
Erişilebilirliği yüksek olan tutumlar önemlidirler ve kolaylıkla değişmezler.
Tutumlar
ve kişilik ilişkisi
·
Dış dünyaya
karşı vaziyet almamızı biçimlendirir.
·
Tutumlar genelde
bilişsel bir etkinlik sonucu ortaya çıkar.
·
Bireysel
psikolojide, her biri bilişsel bir yapı olan kişilik özelliklerinin karmaşık
bir bütünlüğü söz konusudur.
·
Kişilik
özellikleri ikiye ayrılır;
Yüzeysel: davranışlarla ifade edilebilen açık özelliklerdir.
Temel: yüzeysel özelliklerin oluşmasına yol açan gizli ve
bilişsel özellikler. Temel faktör analizi yöntemi ile ortaya çıkarılır. Faktör
analizi davranışın altında yatan bir çok değişkenin ilişkilendirilme teknikleri
ile çözümlenmesini içerir.
(kişilik yapısı
kuramına göre bu ayrım oluşturulmuştur)
Zorunlu
tutum değişikliği
Zorunlu tutum
değişikliği iki şekilde yapılır:
1.
Yasa veya
koşulları değiştirmek yoluyla bireyden kendi tutumuna zıt tutumlara sahip bir
insan rolünü açıkça oynamasını istemek yoluyla
2.
Tehdit baskı
yoluyla bireyden belli bir biçimde davranma ve tutum ortaya koymasını isteme
vb. durumlar
Sosyal
etki
·
İnsanların
birbirini etkileme, düşünce, duygu ve davranışlarını diğerlerine benimsetme
istekleri mevcuttur.
·
Genel olarak
sosyal etki, bireylerin bilinçli veya bilinçsiz olarak, diğer kişi veya
kişilerin herhangi bir konuda duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirme
işlemi sosyal etkidir.
·
Etkilemeye
uğraşsan kişi ‘sosyal etki kaynağı’ duygu ve hareketleri değiştirilmek istenen
kişiyi ‘sosyal etki hedefi’ olarak isimlendirir.
Sosyal
etki ortamları
Sosyal etkiler üç
farklı ortamda meydana gelebilir bunlar:
1.
Kişiler arası birebir iletişim olduğu ortamlardaki
sosyal etki: bir veya birkaç sosyal
etki kaynağı ile bir veya birkaç sosyal etki hedefinin birebir iletişimini
içerir. Bazı araştırmacılar bunu Yüzyüze iletişim ve ya birebir iletişim olarak
adlandırırlar. Birebir en bireysel olan türüdür ve hedefte değişim sağlamama
ihtimali yüksektir.
2.
Birey- grup iletişiminin olduğu ortamlardaki sosyal
etki: bu ortamda sosyal etki
kaynağının aynı anda birçok etki hedefini etkileme, ikna etme çabası söz
konusudur. Bu alanda en başarılı isim olan Hitler’e göre: Konuşmacı konuşmayı
basit tutmalı herkesin anlayabileceği ifadeler kullanmalı fazla bilgi sosyal
etkiye zarar verebilir.
3.
Basın ve yayın aracılığıyla oluşturulan sosyal etki:
basın ve yayını kullanmanın en
önemli avantajı aynı anda milyonlara ulaşabilmesi ve çok sayıda insanı
etkileyebilmesidir. Fiziksel yakınlık olmasa da nasıl bir ortamda kimlerle
birlikte bu etkiye maruz kalındığı önemlidir.
En başarılısı hepsinin
aynı anda uygulanıyor olmasında gizlidir.
Sosyal
etki çeşitleri
Sosyal etki çeşitleri
iki tür kaynaktan biri bağlıdır bu kaynaklar;
1.
Sosyal kurallara bağlı sosyal etki: bir insanın gruptan veya diğer bir insandan ödül
almak veya cezadan kaçınmak için uyum sağlaması ve emirlere boyun eğmesi
durumunda oluşur. Uyumun nedeni sosyal onaydır.
2.
Bilgiye dayalı sosyal etki: eğer birey bir durumda nasıl davranacağını
bilmiyorsa, etraftakilerin davranışını doğru kabul edip onları bilgi kaynağı
sayıp onların davranışına uyma şeklinde gerçekleşen sosyal etki türü.
Uyma
davranışı
·
Uyma:
bir kişinin davranış veya inançlarını açık bir istek olmadan diğer kişilere
göre değiştirmesidir.
·
Uyma davranışını
değişiklik geçiren kişi değişimin nedenini tam olarak açıklayamaz.
·
Uyma davranışı
gerçekten inandığı için içselleştirme yoluyla olabilir buna benimseme denir.
·
Benimsemiş
görünme ise ‘aptal durumuna düşmemek
için’, ‘çıkıntılık yapmamak için’ vb. nedenlerle ortaya çıkan bir durumdur.
Uyma davranışının olup
olmayacağına etki eden birçok etken vardır. Bunlardan bazıları:
Bireysel özellikler: bağlanma ihtiyacı yüksek, kendine güveni az,
otoriter tutuma sahip, grubu çekici bulan kişilerde daha fazla uyma görülür.
Grubun özellikleri: gruptaki kişilerin sayısı ve grubun etkileme düzeyi
önemlidir.
Ortamın özellikleri: ortamda belirsizliğin bulunduğu ya da bireysel
olarak varılan yargıların doğru olduğundan emin olmanın güç olduğu durumlarda
bireylerin uyma davranışı gösterme olasılıkları artmaktadır.
Sosyal
etki ve uyma davranışının nedenleri
Kendimizi sevdirmek: ilişki içinde olduğumuz insanlara önce kendimizi
sevdirmeye sonra da çeşitli isteklerimizi kabul ettirmeye çalışırız. Bu açıdan
öncelikle uyma davranışı gösteririz.
Karşılıklılık normu: yapılan iyiliklerin karşılığının verilmesi gerekir
biçimde ifade edilen öğretidir.
Çoklu-istek taktikleri: iki istek sunulur. İlk istek daha sonra gelecek olan
asıl isteğin kabulü için uygun bir zemin hazırlar
Farklı
yaşam alanlarında ve uzlaşının işleyişi
Aile içi yaşam biçimlerinde anlaşım ve uzlaşı: ilkel klanlarda aile çekirdek özelliği göstermiyordu
çocuk bir babaya değil tüm klan erkeklerine aitti. Sınıfsal toplum yapısıyla
kadın mülkiyet hakkından uzaklaşarak bir erkeğe bağlı şekilde aileler
kurulmuştur. Feodal yapıyla birlikte biyolojik babalığın önemi artmıştır.
Kapitalist sistemle kadın ev işlerinde erkek fabrikada çalışan bir mekanik
haline döndü. Günümüzde hem erkeğin hem kadının çalışma hayatına dahil olması
sonucu ne var ki görece ekonomik bağımsızlığını elde eden kadın, erkeğin
karşısında özgürleşse de sistemin sömürüsüne doğrudan hedef olmuştur. Devamında
çekirdek aile çözülmeye başlamış ailesel mülkiyetin yerini aile içinde bireysel
mülkiyet almıştır. Bu bireyselleşme bağı koparan en önemli neden sayılmaktadır.
Ayrı bilgisayarlar ayrı arabalar ayrı televizyonlar... Vs. vs.
Okul ortamında anlaşım ve uzlaşı
Yönetici ve iletişim: yöneticilik bir temsil mesleğidir. Yönetici görev
yaptığı kurumu belirlemiş ilkeler ve amaçlar doğrultusunda temsil eder. Okul
yöneticisi için de aynı durum geçerlidir.
Öğrenci – öğretmen iletişimi: disiplin ne kadar otoriter sisteme ait olunduğu
düşünülse de eğitim ortamında gereklidir. Otoriter sistemler de öğretmen
merkezi söz konusudur öğretmen mesleki
konumu öğrenciyi ezmek için kullanır. Eğitim öğretimde ki çağdaş gelişmelere
rağmen ülkemizde halen otorite hüküm sürmektedir.
Arkadaşlık iletişimi: arkadaşlık sözcüğünü, sevgi, dayanışma, dostluk ve
anlayış duygularıyla birbirine bağlanan kişilerin kurduğu ve sürdürdüğü
kişilerarası iletişim biçimi olarak tanımlanır. Sözlü iletişimin egemen olduğu
geleneksel kültürlerden gündelik yaşantıya giren araçlı iletişim kültürüne
değin arkadaşlık olgusu, niteliksel açıdan değişime uğramıştır. Özellikle
tüketimi yaşam biçimi olarak dayatan küresel sistem, günümüzde tüm insani değerleri
de metalaştırmaya başlamıştır. Faydacı yaklaşım esas olmaya başlamıştır.
İş yaşamında anlaşım ve uzlaşı: iş yaşamında günümüzde işçi patron arası bir
hiyerarşi oluşmuştur aynı hiyerarşi memur müdür arasında da söz konusudur. İş
yaşamında anlaşım ve uzlaşı önemli ve gereklidir.
Yorumlar
Yorum Gönder